18 Temmuz 2007 Çarşamba

KİTAP OKUMAK AZINLIK İŞİMİDİR?


KİTAP OKUMAK AZINLIK İŞİMİDİR?


Nobel ödüllü Portekizli yazar José Saramago, “Okumak her zaman azınlık içindi, her zaman da öyle olacak” dedi, ülkesini şaşırttı. Biz de yazarlarımıza kitap okumanın bir “azınlık eylemi” olup olmadığını sorduk


Murathan Mungan


Kitap okumak keşfedilen ve keşfettirilen bir şey
Saramago’nun bu sözleri hangi bağlamda söylediğini bilemem. Dolayısıyla söyleyeceklerimin ona değil, ortaya konan soruna bir cevap niteliğinde olduğunun bilinmesini isterim. Olgularla, doğruları karıştırmamak gerekir. Azınlık-çoğunluk ayrımı mutlak değerler düzeyinde yapılabilir mi? Dünya nüfusu göz önüne alındığında, okuma oranının her yerde düşük olduğu öteden beri bilinen bir gerçektir; ama anladığım kadarıyla Portekiz Kültür Bakanlığı’nın girişimi de bu yüzden zaten. Kitap okumak, zaten bir “boş zaman özgürlüğü” değil midir? Hani Marx’ın önemle üzerinde durduğu, eşitsizliğiyle ünlü şu “Boş zaman!..” Kimileri hiç çalışmazken, kimilerinin günde on beş saat çalışmak zorunda olduğu sınıflı toplumlarda insanlara kitaba ayırmaları gereken zaman, ne yolla hatırlatılabilir? Açlık sorunuyla boğuşan Afrika’nın, Asya’nın kimi ülkelerinde okuma alışkanlığının istatistiki bir karşılığı olabilir mi? Bütçesinde askeri harcamalarla, eğitim harcamaları arasında büyük uçurumlar bulunan; geçmişi kitap yasakları, kitap yakmalarıyla ünlü olan, eğitim müfredatı çocukluktan başlayarak insanı okumaktan soğutmak üzerine kurulu ülkelerde okuma alışkanlığının varlığı-yokluğu üzerine sağlam veriler çatılabilir mi? Günümüzde görüntü teknolojisinin oyuncaklı gereçlerinin, insanları “okumak” yerine daha zahmetsiz bir yol olan “seyretmeye” yönlendirdiği bilinen bir gerçek. İnsanın kendine ayırdığı zamanı değerlendirmesinde “kitap okuma”nın bu anlamda rakipleri çoğaldı, ama gerçeğin tümü bu kadar mıdır?İnsanoğlunun “homo ludens” olduğuna inanıyorsanız, onun çocukluktan başlayarak kitap okumaya özendirilebileceğine, yönlendirilebileceğine inanabilirsiniz. Dahası, “Reklamlar” çağına inanıyorsanız, buna da inanabilirsiniz. Değeri olmayan şeylerden reklam ve manipülasyon yoluyla “değer” yaratılan bir çağda, “kitap” kendi değerini hatırlatmaya çalışıyor yalnızca. Unutmamalı ki, kitap okumak da, keşfedilen ve keşfettirilen bir şeydir. Konunun üzerine dört koldan gitmek gerekir.


Yaşar Kemal


Büyük bir kesim kitap düşmanı!
Evet, kitap okumak bir azınlık eylemidir. Herkes kitap okumaz; hoşuna gitmez, canı sıkılır... Ama öte yandan, yazarları mutlu edebilecek kadar okur da var dünyada. Fakat uğraşılsa, insanlar okumayı bırakmaz. Türkiye’de niçin az kitap okunuyor? Çünkü okur yazar sayısı da az. Bu ülkenin büyük bir kısmı, politika olarak kitap düşmanı. Ne kadar kitap varsa yakıyorlar, ne kadar yazar varsa hapsediyorlar!


Elif Şafak


Yanlış ve tehlikeli bir sav
Bugün okumanın sadece belli bir elit kesim için olduğu savı, premodern toplumda hayli geçerli olan İncil’i (ya da Kuran’ı) okuma ve anlamlandırma yetkisinin sadece din adamlarına ait olduğu savı kadar yanlış ve tehlikelidir. Herkesten okumayı sevmelerini beklemek doğru olmayabilir, ama okuma özgürlüğünü, hakkını ve alışkanlığını toplumun her kesimine istisnasız yaymaya çalışmak, bence uğrunda mücadele edilmesi gereken bir fikirdir.
Adalet Ağaoğlu
Zorlarsanız büsbütün kaçarlar!
Bu görüş, üzerinde durulmaya değer. Çünkü bizde okurun çok az olmasından ileri gelmiş bir baskı var. Ama bir bakıyorsunuz ki kitaplar da hiç olmadığı kadar çok satış gösteriyor. Tamamen tişört seçer gibi marka seçiliyor ve ne reklam edilirse ona koşuluyor. Bu kadar kitabı satın alan herkesin tümü iyi okur değil bence. Ve onlardan bunu bekleyemeyiz. Çünkü Saramago’nun söylediği gibi, eğer zorlarsanız, büsbütün kaçarlar. Çünkü kendisini okumaya hazır hissetmesi lazım. Ancak kendi isteği varsa, merak içinde gelişmişse iyi bir sonuç alır. Zorlarsanız tişörtten bıkıp atar gibi olur... Bazıları futbola nasıl meraklıdır, evde tutamazsınız; okur da böyle okursa sahici okur olabilir.


İnci Aral


Kitap okumak için edebiyat altyapısı gerek
Haklı buluyorum Saramago’yu. Çünkü kitap okumak asgari bir edebiyat altyapısı gerektirir; okuduğunu anlamayı, ondan zevk almayı... Günümüzün eğitim sistemleri içinde bunun pek yeri yok gibi. Çünkü insanlar çabuk tüketilen, orta zekâlar için sunulan zevklere ve eğlencelere şartlandırılıyor. Bu ihmalin biraz da kasıtlı olduğunu düşünüyorum. Öte yandan, derinlik olarak ucuz kitapların, bu çok az eğitim görmüş kitleye pazarlanması için taktikler geliştiriliyor. Ama bu insanları değiştirecek nitelikte kitaplar değil onlar...


Orhan Pamuk


Demek ki daha çok okumamız gerekiyor!
Saramago, okumanın bir çeşit direniş olarak görüldüğü bir kültürden geliyor. Benim kuşak, ama daha çok benden önceki kuşak, okumaya atfedilen bu özel anlamı iyi bilir. Saramago’nun azınlıklardan kastettiği, okumanın toplumun içindeki küçük bir kesim tarafından yapılan bir iş olduğunu hatırlatmak. Voltaire’den beri insanoğlunun seçkinleri, küçük bir azınlık okuyor, düşünüyor. Keşke ütopyaların dillendirdiği hayallerimiz gerçek olsa da herkes okusa. Bu arada okuma işini 'azınlık’ işi olduğu için itibarlı görmek de yanıltıcı. Azınlık ile itibarı ilişkilendirdiğine göre Portekiz’de azınlığın yaptığı bir işi yapmak şerefli bir şey. Biz daha oraya gelemedik. Azınlık durumunda kalmak hepimizin bildiği gibi bizde alçakça bir şey. Demek ki, daha çok okumamız gerekiyor.


Hasan Ali Toptaş


Saramago’ya katılıyorum!
Saramago’nun sözlerine tamamıyla katılıyorum. Herkes okumak zorunda değil. Okur olmak da yazmak kadar uğraş isteyen, çileli bir iş. “Okur sayısı azaldı” diye düzenlenen kampanyaların ve bu tür kaygıların çok uzağında biriyim. Okumak da yazmak da kişisel uğraşlar; kimseyi zorlayamayız.

5 yorum:

  1. Bence bir azınlık işi değildir.Biraz uçuk bir açıklama kanımca.Herkese hitap eder kitap okumak.Onun bunun malı değildir.Kişiye indirgenemez.

    YanıtlaSil
  2. bence kitap okumak azınlık işi değildir kitap onun bunun malı olsaydı azınlık olurdu ama onun bunun malı olmadıgı için değildir

    YanıtlaSil
  3. bence düşünün kim katap okuyo şimdi dersiniz azınlık değildir diyosunuz kim kitap okuyo bana döyleyin allahınızı seviyosanız ben tabi katap okumamızı isterim ama malesef sadece yazmayı biliyosunuz buraya yazıcağınıza iki satırkitap okuyun onuda kendiniz için başkalarına gösteriş olsun diye DEĞİL!!!!!!!!

    YanıtlaSil
  4. İnci Aral çok güzel söylemiş...
    Bu arada insanlara zorla okuma alışkanlığı5 da kazandırılamaz. Bir çocuk ailesinde evinde kitap görürse çocukken okumasa bile büyüdüğünde kitap okuru olma ihtimali çok yüksektir.

    YanıtlaSil
  5. ihtiyaçlar piramidinde en başta beslenme barınma gibi ihtiyaçlar gelir. insan bu ihtiyaçları karşılandığında diğer faaliyetlerle ilgilenebilir. karnı aç olan bi insanın ya da kışın ortasında evsiz kalmış bi insanın kitap okuması beklenemez. düşünce dünyasının genişliği fiziksel rahatlığa bağlıdır. önce toplum seviyesini bu yönden yükseltmeliyiz ki her insana kitap oku diyebilelim. akşama kadar hamallık yapmış, inşaatlarda tuğla taşımış bir adama evine gidince bir bir buçuk saat kitap gazete vs. okuyacaksın dediğinizde bu akla mantığa pek uygun olmaz. felsefe de aynı şekildedir. önce karın tokluğu sonra beyin tokluğu....

    YanıtlaSil

Yorum Ekleyebilirsiniz